7 Şubat 2011 Pazartesi

I Kissed a Girl

Kaç yaşındaydım? On yedime yeni girmiştim. Deli zamanlarım. Piç bir sevgilim vardı. İlk "Bad Boy"um. İşte o piçte kalacaktım gece. Taksim'e gitmiştik her zamanki gibi.

Taksim'in o küçük barları var ya, bir ara sokakta, küçük bir apartman girişi, eski püskü merdivenler, bilmem kaçıncı kat, şanslıysan asansör. İçerisi pek öyle kalabalık değil. Sebebini hatırlamıyorum ama saçma sapan bir sebepten dolayı kavga ediyoruz. Şimdi olsa kalkar eve giderim. Ama o anda tek yaptığım, ondan ve arkadaşlarından uzaklaşmak oluyor. Bara gidip oturuyorum.

Tekila lütfen. Bir tane daha. Bir tane daha. Gözyaşları. Zaten iyiydi kafam, daha da iyi oldu. 3 kız geldi. 2 exchange, 1 Türk. Bara yaklaştılar. Tekila! Ağladığımı gördüler, bir tane de bana aldılar. Umrumda değildi. Bedava içki. 1... 2... 3... Tuz... Shot! Limon!

Onların da kafası iyiydi sanırım. Dans etmek istiyorlar, beni de sürüklüyorlar. Sevgilimi görüyorum dans ederken, pis pis sırıtıyor. Sinirleniyorum, kızlardan birine sarılarak dans etmeye başlıyorum. İlk hareket kimden geldi bilmiyorum ama ilk öpücük. Sonra biraz daha öpücük. Yumuşak öpücükler, aynı zamanda da ateşli?

Burası da bulanık gibi, barı terkediyoruz. Sevgilim arkamızdan gelmek istiyor. Koşuyoruz, kalabalığın içinde kaybolmuşuz. Diğer kızlar içeride kalmışlar. Tam anlamıyorum ne demek istiyor kız. O götürüyor ben gidiyorum.

Klasik bir öğrenci evi. Bira? Ona da olur diyorum. Konuşmak ister misin diyor? Bu sefer ben öpüyorum. Ama sonrasında ne yapacağımı bilmiyorum. O alıyor kontrolü eline, yavaş yavaş kıyafetlerimi çıkarıyor. Aralar bulanık, kıyafetlerin hepsi çıkamadan sonlandı zaten diye hatırlıyorum. Midem tepki vermişti çünkü.

Nadir uzun saçlı olduğum dönemlerden biriydi. Uzun dediysem, omuz hizasında. Saçımı tutuyor ben kusarken. Duş almama yardım ediyor, arada ufak öpücüklerle beni şaşırtıyor ama devamı yok. Zaten algılayamıyorum hiç bir şeyi. Ama ağlıyorum nedense sürekli. Öylecene uyumuşuz. Ben onun kucağında.

Sabah. Baş ağrısı. Ne oldu? Dershane. Saat? Gitmem lazım. Bu kız kim? Düşün.

Şansa, piç ile aynı okuldalarmış. Exchange'miş. 2 ay sonra dönüyormuş. Nokta yerine sorry, kullanıyorum resmen. Takma kafana diyor.

Bir daha Türkiye'ye gelince haber verecekmiş öyle dedi ben kaçarken, ki geldi ve haber de verdi. Ama bu başka bir yazıya.

O geceden bana kalan bir sürü soru oldu? Kızlardan da mı hoşlanıyordum. Sonra unutmaya karar verdim, bir gün aslında en yakın arkadaşlarımdan birine aşık olduğumu keşfedene kadar.

Biseksüel miyim? Hayır. Heteroseksüel miyim? Hayır. Lezbiyen miyim? Hayır. Cinsiyet önemli mi gerçekten? Sanırım panseksüel oluyordum günümüz standartlarına göre.

2 yorum:

  1. Yazı mükemmeldi .) -sürükleyici bir roman tadında ehe. yemede yanında yat.

    YanıtlaSil
  2. Burası güzel bir blog olacağa benziyor ;-) Aynen devam...

    YanıtlaSil